Morinzhi (Noni)
2003 de Avrupa Birliği onayını alan alan noni
meyvesinin temel bileşiminde vitaminler, mineraller, aminoasitler, karbondihratlar, yağlar, albumin,
izoflavon, antrakinonlar ve xeronin yer almaktadır.
Noni’deki Bazı Maddeler
KSERONİN: Hücre zarlarında besinlerin hücre içine girmesine yarayan gözeneklerin dahada
genişleyerek hücre beslenmesini kolaylaştıran bir enzimdir. Nonide yer alan prokseronin kseroninin
öncülüdür ve vücutta kseronine dönüşür.
TERPEN: Terpenler temel yağlarda bulunurlar ve hücre sentezi ile hücre gençleşmesine yardımcı olurlar.
Terpenlerin asıl önemli fonksiyonu ise timus bezinin ve öldürücü T ve NK faaliyetlerini uyarmalarıdır.
SCOPOLETİN: Antienflamatuar, antihistaminik, antibakteryel ve antifungal özelliklere sahiptir. Tansiyon,
uyku durumu, açlık ve vücut sıcaklığını düzenler.
Noninin Faydaları
• İçeriğindeki maddeler sayesinde noni vücudun temel ihtiyaçlarının karşılanmasında ve vücudun kendini
iyi hissetmesinde destekleyici bir fonksiyonu yerine getirir. Bağışıklık sistemi, sinir sistemi, dolaşım
sisteminin gerek rutin gereksede hastalık halindeki işlevlerinde, yağ ve glukoz metabolizmasının
düzenlenmesinde destekleyici etken olarak yaşam kalitesini yükseltir.
iyi hissetmesinde destekleyici bir fonksiyonu yerine getirir. Bağışıklık sistemi, sinir sistemi, dolaşım
sisteminin gerek rutin gereksede hastalık halindeki işlevlerinde, yağ ve glukoz metabolizmasının
düzenlenmesinde destekleyici etken olarak yaşam kalitesini yükseltir.
• Noni’deki etken madde proxeronin, hücresel fonksiyonları hızlandırıcı etki gösterir. Ayrıca octoanoic asit,
scopoletin, damnacanthal, terpenoidler, anthraquinonelar, caproic asit, ursolik asit ve rutin gibi çok sayıda
önemli maddeleri de içerir.
scopoletin, damnacanthal, terpenoidler, anthraquinonelar, caproic asit, ursolik asit ve rutin gibi çok sayıda
önemli maddeleri de içerir.
• Amerikalı biyokimyacı Dr. Ralph Heinicke, ananas enzimleri üzerinde çalışırken, potansiyel anlamda
çığır açabilecek bir keşifte bulunmuştu. Xeronin adını taktığı belirli bir alkoloidin, insan bedeninde,
düzgün hücre fonksiyonunu ve büyümesini geliştirmekte kilit rol oynadığını farketti. Xeronine, Proxeronine
ve Proxeronase arasında kimyasal bir reaksiyon oluşurken, büyük bağırsakta forme oluyordu. Dr. Heinicke,
bu iki maddenin noni meyvesinde bolca bulunduğunu tespit etti. Proxeronine, vucutta xeronin’e dönüşüyordu.
Xeronin’in fizyolojik etkisi, protein yapılarını modifiye etmektir. Bu anlamda, Xeronin’in geniş çapta etkili
olduğu alanlar vardır. Örneğin bir enzim, ya da hücresel taşıyıcı gibi bir proteinin yapısında bozukluklar
varsa, tam anlamıyla çalışamaz. Xeronin protein ile ilişkiye girer ve onu düzgün bir şekle sokar. Sonuç;
düzgün çalışan bir proteindir. Proteinler, hücrenin bir çok bölümünü oluşturur. Ne zaman hücrede proteinin
yapısı ile ilgili bir sorun çıkarsa, xeronin yardımcı olur. Dr. Ralph Heinicke’e göre eğer vücutta yeterli
oranda kseronin (xeronin) enzimi varsa, hücreler kendisini 100 günde bir yenileyebilir. Bu yenilenme,
vucudun kendi kendini tedavi etme yeteneğini harekete geçirir. Kendi kendini tedavi etme yeteneği;
güçlü bir bağışıklık sistemi, güçlü bir sinir sistemi, sağlıklı bir ruh ve beden anlamına gelir.
çığır açabilecek bir keşifte bulunmuştu. Xeronin adını taktığı belirli bir alkoloidin, insan bedeninde,
düzgün hücre fonksiyonunu ve büyümesini geliştirmekte kilit rol oynadığını farketti. Xeronine, Proxeronine
ve Proxeronase arasında kimyasal bir reaksiyon oluşurken, büyük bağırsakta forme oluyordu. Dr. Heinicke,
bu iki maddenin noni meyvesinde bolca bulunduğunu tespit etti. Proxeronine, vucutta xeronin’e dönüşüyordu.
Xeronin’in fizyolojik etkisi, protein yapılarını modifiye etmektir. Bu anlamda, Xeronin’in geniş çapta etkili
olduğu alanlar vardır. Örneğin bir enzim, ya da hücresel taşıyıcı gibi bir proteinin yapısında bozukluklar
varsa, tam anlamıyla çalışamaz. Xeronin protein ile ilişkiye girer ve onu düzgün bir şekle sokar. Sonuç;
düzgün çalışan bir proteindir. Proteinler, hücrenin bir çok bölümünü oluşturur. Ne zaman hücrede proteinin
yapısı ile ilgili bir sorun çıkarsa, xeronin yardımcı olur. Dr. Ralph Heinicke’e göre eğer vücutta yeterli
oranda kseronin (xeronin) enzimi varsa, hücreler kendisini 100 günde bir yenileyebilir. Bu yenilenme,
vucudun kendi kendini tedavi etme yeteneğini harekete geçirir. Kendi kendini tedavi etme yeteneği;
güçlü bir bağışıklık sistemi, güçlü bir sinir sistemi, sağlıklı bir ruh ve beden anlamına gelir.
• Noni ile ilgili en önemli çalışmaların çoğu,University of Hawaii’de,Dr. Hirazumi Kimtarafından
idare edilmiş ve hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde anti-tümör etkisi gösterilmiştir. Dr. Kim, bu
anti-tümör etkinin olası mekanizmasının bağışıklık sistemi yoluyla olduğunu saptamıştır.
Noni suyu bağışıklık sistemini canlandırıyor ve tümör hücreleriyle mücadele ediyordu.
Dr. Kim, daha sonra, izole edilmiş insan kanı kullanarak, insan bağışıklık hücrelerinin de aynı
şekilde uyarılıp uyarılmadığını görmek istedi ve labratuar deneylerine göre, bağışıklık hücreleri uyarılmaktaydı.
• Araştırma sonuçlarına göre noni suyunun, bazı bağışıklık sistemi ajanlarının üretimi ve aktivitesi
üzerindeki etkisi;
üzerindeki etkisi;
1) Lipopolisakkaridler (LPS): Serumdaki LPS vücudun bağışıklık sistemi sürecini, patojenleri
yok etmek üzere hareketlendirir. Noni, serumda LPS üretiminin modüle olmasına yardımcı olarak
vücudun bağışıklık sürecini yükseltir.
yok etmek üzere hareketlendirir. Noni, serumda LPS üretiminin modüle olmasına yardımcı olarak
vücudun bağışıklık sürecini yükseltir.
2) Interleukin: Noni B-hücresi antikorların üretimi arttırır ve Doğal Öldürücü (NK) hücrelerin sito-toksite
üretimini geliştiren interleukin-2 üretimini, aktivitesi ve etkinliğini modüle eder.
üretimini geliştiren interleukin-2 üretimini, aktivitesi ve etkinliğini modüle eder.
3) Interferon-y: Noni, hücre aracılı bağışıklığın tüm süreçleri ve makrofajların üretimi ve aktivasyonunu
modüle eder.
modüle eder.
4) Doğal Öldürücü Hücreler (NK Hücreleri): Noni, malign hücreleri yok eden NK hücrelerinin üretiminin
ayarlanmasına yardımcı olur.
ayarlanmasına yardımcı olur.
5) Nitrik oksit: Aktive olmuş makrofajlar tarafından üretilmiş nitrik oksit, kötü huylu tümörler ve patojenlere
karşı koruyucu ev sahipliği rolü oynar.
karşı koruyucu ev sahipliği rolü oynar.
• Annals of the New York Academy of Sciences’da yayınlanmış bir çalışmaya göre, dişi farelerde, noni suyu
karaciğerde %42 oranında, %41 oranında akciğerde, %30 oranında kalpte ve % 80 oranında böbreklerdeki
karsinogenezin başlangıç aşamalarını azaltmıştır. Aynı dergide, 2001 yılında yayınlanan bir çalışma,
kanserojen-DMBA-DNA formasyonunda %30 oranında bir azalmayı göstermiştir. Noni suyu,
tümörlerdeki hücre döngüsünü yavaşlatan maddelerin salınımını canlandırdığı ve vücudun,
tümör büyümesini onarma kapasitesini yükselttiği gözlemlenmiştir.
karaciğerde %42 oranında, %41 oranında akciğerde, %30 oranında kalpte ve % 80 oranında böbreklerdeki
karsinogenezin başlangıç aşamalarını azaltmıştır. Aynı dergide, 2001 yılında yayınlanan bir çalışma,
kanserojen-DMBA-DNA formasyonunda %30 oranında bir azalmayı göstermiştir. Noni suyu,
tümörlerdeki hücre döngüsünü yavaşlatan maddelerin salınımını canlandırdığı ve vücudun,
tümör büyümesini onarma kapasitesini yükselttiği gözlemlenmiştir.
• 2003 yılında Angiogenesis adlı dergide yayınlanan bir çalışma, noni suyunun, göğüs kanserine karşı
anti-kanser özellikleri sergilediğini bulmuştur. Doku kültürü çalışmasında araştırmacılar, insan göğüs
kanser hücreleri ve kan damar dokularına %5 noni suyu konsantrasyonu eklediler, kan damar doku
kültüründe, kan damar formasyonunun inhibe olmasını gözlemlediler. Göğüs kanseri dokusunda yeni
oluşmuş kılcal damarlar, %10 noni eklentisi ile birlikte 2-3 gün içinde dejenere olmaya başlamışlardı.
Phytotherapy Research‘de Haziran 2006’da yayınlanmış bir başka çalışmada, noni meyvesinin
laboratuar ortamındaMCF7 hücrelerinin yayılmasını durdurduğu görülmüştü. MCF7, östrojen
üretimini etkileyen göğüs kanseri hücreleri dizisidir.
anti-kanser özellikleri sergilediğini bulmuştur. Doku kültürü çalışmasında araştırmacılar, insan göğüs
kanser hücreleri ve kan damar dokularına %5 noni suyu konsantrasyonu eklediler, kan damar doku
kültüründe, kan damar formasyonunun inhibe olmasını gözlemlediler. Göğüs kanseri dokusunda yeni
oluşmuş kılcal damarlar, %10 noni eklentisi ile birlikte 2-3 gün içinde dejenere olmaya başlamışlardı.
Phytotherapy Research‘de Haziran 2006’da yayınlanmış bir başka çalışmada, noni meyvesinin
laboratuar ortamındaMCF7 hücrelerinin yayılmasını durdurduğu görülmüştü. MCF7, östrojen
üretimini etkileyen göğüs kanseri hücreleri dizisidir.
• 2009 yılında, Nutrition and Cancer’de yayınlanan bir klinik çalışmada, sigara içen 200 insan denek,
bir ay boyunca noni suyu tüketti. Bu sürenin sonuda, akciğer kanseri riskinin azalması anlamına gelen,
akciğer hücrelerindeki DNA değişiklikleri azalmıştı. 2011 yılında, European Journal of Cancer‘da
yayınlanan kansere karşı bitkisel terapiler konulu bir çalışmada, noni, potansiyel anti-kanser ajanı
olarak listeye dahil edilmiştir. Noni’nin anti-tümör özelliğinin içeriğindeki damnacanthal adlı
maddeyle ilişkili olduğu düşünülmektedir.
bir ay boyunca noni suyu tüketti. Bu sürenin sonuda, akciğer kanseri riskinin azalması anlamına gelen,
akciğer hücrelerindeki DNA değişiklikleri azalmıştı. 2011 yılında, European Journal of Cancer‘da
yayınlanan kansere karşı bitkisel terapiler konulu bir çalışmada, noni, potansiyel anti-kanser ajanı
olarak listeye dahil edilmiştir. Noni’nin anti-tümör özelliğinin içeriğindeki damnacanthal adlı
maddeyle ilişkili olduğu düşünülmektedir.
• Ocak 2010’de Phytotherapy Research’de yayınlanan insan alyuvarları ile yapılan in vitro çalışmalarda,
noni’nin enflamasyona sebep olan proteinleri durdurduğu görülmüştür. Noni meyvesinin, ağrıyı doğal
yolla gidermek adına, potansiyel analjezik etkisi üzerinde çalışılmıştır. Phytotherapy Research’ün, Ocak 2010
sayısında yeralan bir çalışma sırasında, farelere %10 noni meyvesi konsantrasyonu içeren su verildi
ve tramadol adlı ilaç alanlarda görülen ağrıya duyarlılıkta azalma tespit edildi. Yine bu yazıda açıklanan
bir başka laboratuar çalışması, noni meyve ekstresinin insan hücreleri üzerinde, artrit tedavisinde kullanılan
bir ilaç ilan hidrokortizona benzer bir etkisi olduğunu göstermiştir. Plant Foods and Human Nutrition
dergisinde 2008’de yayınlanan bir yazıda, noni suyunun karaciğere zarar veren enzimleri bloke eden
etkisi nedeniyle hepatotoksik lezyonlarda azalma sağladığı belirtilmiştir.
noni’nin enflamasyona sebep olan proteinleri durdurduğu görülmüştür. Noni meyvesinin, ağrıyı doğal
yolla gidermek adına, potansiyel analjezik etkisi üzerinde çalışılmıştır. Phytotherapy Research’ün, Ocak 2010
sayısında yeralan bir çalışma sırasında, farelere %10 noni meyvesi konsantrasyonu içeren su verildi
ve tramadol adlı ilaç alanlarda görülen ağrıya duyarlılıkta azalma tespit edildi. Yine bu yazıda açıklanan
bir başka laboratuar çalışması, noni meyve ekstresinin insan hücreleri üzerinde, artrit tedavisinde kullanılan
bir ilaç ilan hidrokortizona benzer bir etkisi olduğunu göstermiştir. Plant Foods and Human Nutrition
dergisinde 2008’de yayınlanan bir yazıda, noni suyunun karaciğere zarar veren enzimleri bloke eden
etkisi nedeniyle hepatotoksik lezyonlarda azalma sağladığı belirtilmiştir.
• Noni meyvesi kseronin’in (xeronin) öncülü olan prokseronin’in bilinen en zengin doğal deposudur.
Kseronin ve prokseronin maddeleri antidepresif etki sağlarlar.Phytomedicine dergisinin Ağustos 2007
sayısında yayınlanan bir çalışmada, laboratuar ortamında noni’nin GABA reseptör hücrelerine nasıl etki
ettiği incelenmiştir. Araştırmacılar, alkol içindeki noni meyvesi ham ekstresinin, GABA nörotransmiter
reseptörlerine bağlandığını ve beyinde GABAnın etkilerini taklit etme potansiyeline sahip olduğunu
gözlemlemişlerdir.
Kseronin ve prokseronin maddeleri antidepresif etki sağlarlar.Phytomedicine dergisinin Ağustos 2007
sayısında yayınlanan bir çalışmada, laboratuar ortamında noni’nin GABA reseptör hücrelerine nasıl etki
ettiği incelenmiştir. Araştırmacılar, alkol içindeki noni meyvesi ham ekstresinin, GABA nörotransmiter
reseptörlerine bağlandığını ve beyinde GABAnın etkilerini taklit etme potansiyeline sahip olduğunu
gözlemlemişlerdir.
• The Morinda, Inc. Laboratuarı standart bir yöntem kullanarak noni suyunun antioksidan aktivitesini
test etti. Aynı yöntemle, üzüm çekirdeği ekstresi, pycnogenol ve C vitamini örneklerini de test ettiler.
Üzüm çekirdeği ekstresi ve pycnogenol popüler antioksidan takviyeler arasındadır. C vitamini de,
özellikle bilimsel alanda güçlü bir antioksidan olarak bilinir. Test sonuçlarında, noni suyunun
diğerlerinden daha güçlü bir antioksidan olduğu görülmüştür.
test etti. Aynı yöntemle, üzüm çekirdeği ekstresi, pycnogenol ve C vitamini örneklerini de test ettiler.
Üzüm çekirdeği ekstresi ve pycnogenol popüler antioksidan takviyeler arasındadır. C vitamini de,
özellikle bilimsel alanda güçlü bir antioksidan olarak bilinir. Test sonuçlarında, noni suyunun
diğerlerinden daha güçlü bir antioksidan olduğu görülmüştür.
Doktor tavsiyesiyle noni kullanan 10.000 den fazla kişi üzerinde yapılan araştırmaların sonuçları ;
• Giderek artan enerji %92, • Kendini iyi hissetme durumu %80, • Stresin azalması %72,
• Başağrısı dahil, ağrıların azalması %88, •Depresyon semptomlarının azalması %77,
•Daha iyi ve berrak düşünmeye yardımcı olma %88, • Uykuyu düzenleme %73,
•Sigara içme isteğinin azalması %58, •Seks gücünü artırma %87, • Kilo kaybı %75,
•Böbrek hastalıklarında gerileme %67, •Kanser semptomlarının azaltılması %65,
• Kalp hastalıkları semptomlarını azaltma %80, • Diyabet 1 ve 2 %84.
• Başağrısı dahil, ağrıların azalması %88, •Depresyon semptomlarının azalması %77,
•Daha iyi ve berrak düşünmeye yardımcı olma %88, • Uykuyu düzenleme %73,
•Sigara içme isteğinin azalması %58, •Seks gücünü artırma %87, • Kilo kaybı %75,
•Böbrek hastalıklarında gerileme %67, •Kanser semptomlarının azaltılması %65,
• Kalp hastalıkları semptomlarını azaltma %80, • Diyabet 1 ve 2 %84.
Nasıl Kullanılır?
Günlük önerilen doz 50- 100 ml’dir. Tam olarak etkili olabilmesi için sabah ve akşam
aç karnına içilmesi gerektiği belirtiliyor. İçmeden yarım saat önce ve sonrasında hiçbir
katı ve sıvı madde tüketilmemelidir. Serin ve karanlık yerde muhafaza edilmesi gerekir.
İçmeden önce şişe çalkalanmalı, açıldıktan sonra da buzdolabında saklanmalıdır.
aç karnına içilmesi gerektiği belirtiliyor. İçmeden yarım saat önce ve sonrasında hiçbir
katı ve sıvı madde tüketilmemelidir. Serin ve karanlık yerde muhafaza edilmesi gerekir.
İçmeden önce şişe çalkalanmalı, açıldıktan sonra da buzdolabında saklanmalıdır.